Birinci Söz - ÇOCUKLARA RİSALE

Bismillahirrahmanirrahim,

Her güzel şey Bismillah ile başlar. Bütün güzel çocuklar uyanınca Bismillah diyerek yatağından kalkar, kıyafetini giyinirken Bismillah der, Bismillah diyerek oyuncaklarıyla oynamaya başlar. Bismillah diyerek başladığımızda yapacağımız her iş güzelleşir. Sadece güzel çocuklar değil, gökyüzünde güneş Bismillah diyerek dünyamızı aydınlatır ve ısıtır, ay Bismillah diyerek gecemize bir lamba olur. Kuşlar Bismillah diyerek uçar, balıklar Bismillah diyerek yüzer, meyveler Bismillah diyerek büyür, arılar Bismillah diyerek bal yapar, inekler Bismillah diyerek süt verirler. Her şey ve her varlık Bismillah der ama biz onların dillerini anlayamadığımızdan bunu duyamayız. Bismillah demek Allah’ın ismiyle başlarım demektir. Allah’ım senin isminle başlıyorum demektir.

Bir zamanlar büyük bir çölde yolculuk yapan iki adam varmış. Çöl çok büyükmüş, hava çok sıcakmış, yol çok uzunmuş, rüzgar çok esiyor ve her yeri toz kaplıyormuş. Yol boyunca hangi tehlikeler var, hangi kötü kimseler var bilinmiyormuş. Yolda yolculuk yapanların ihtiyaçları da çok fazlaymış, hem çok yiyecek hem de çok su lazımmış, hatta kendilerini koruyacak, yolda dinlenecek malzemeler lazımmış. Yani böyle zor bir yolculukta hem tehlikeler çokmuş, hem de ihtiyaçları fazlaymış. O çöllerin olduğu yerin bir padişahı varmış. Padişah oraların yöneticisiymiş. Pek çok askeri ve silahları varmış. Su ve yiyecekleri de çok fazlaymış. Herkes onun ismini bilirmiş, onu severmiş, kötü kimseler ondan korkar, onun sözünü dinlermiş. Çünkü padişah iyileri çok severmiş.

İşte çölde yolculuk yapan iki adam yola çıkmışlar. Bu adamlardan akıllı olanı, kendi zayıflığını, güçsüzlüğünü, ihtiyaçlarının çok olduğunu bilirmiş. Bu sebeple Padişahın isminin, imzasının olduğu bir kağıt almış. O kağıda padişah şöyle bir yazı yazmış: “Bu adamı ben seviyorum, o benim ismimle yolculuk yapıyor, onu ben görevlendirdim.”

Diğer adam ise çok gururlu ve kibirliymiş. Kendisine çok güvenirmiş, benim kimseye ihtiyacım yok dermiş. Benim padişahın ismine ve kağıdına ihtiyacım yok, bişey olmaz demiş.

Yolda giderlerken karşılarına atların ve develerin üzerine binmiş, silahları olan hırsızlar çıkmış.

"Paralarınızı, suyunuzu ve yiyeceklerini bize verin çabuk!" demişler. Akıllı olan elindeki kağıdı göstermiş. Hırsızlar padişahın ismini görünce kağıtta, hemen korkmuşlar ve ona dokunmamışlar. Böylece kendisinin güçsüz olduğunu bilip padişahın ismini alan adam hiç korkmadan rahatça yoluna devam etmiş.

Diğeri ise tek başına olduğundan o kadar çok hırsızın karşısında hiçbir şey yapamamış. Yanındaki suyunu, yiyeceklerini, parasını hırsızlar zorla almışlar. Hatta çok korkmuş.

Evet çocuklar hepimiz dünyada yaşıyoruz ve sanki o çöldeki adamlar gibi yolculuk yapıyoruz. Hem çok güçlü değiliz, hem de hepimizin pek çok ihtiyacı var. Bazen göremediğimiz, bilemediğimiz tehlikelerle karşılaşabiliriz hayatımızda. İşte bizler her işimizde Bismillah demeliyiz, Allah’ım senin adınla başlıyorum demeliyiz. Çünkü herşeyin padişahı ve sahibi Allah’tır. Herşeyin Rabbi O’dur, O’nun herşeye gücü yeter, herkese sözü geçer. O zaman o bilemediğimiz, göremediğimiz tehlikeler bize zarar vermezler. Böylece hiçbir şeyden korkmadan hayatımıza devam ederiz.

Bir elma nasıl büyüyor biliyor musunuz çocuklar? Önce toprağa tohumu/çekirdeği atılıyor, sonra üzerine su dökülüyor, sonra güneş ışıkları gelince elma yavaş yavaş büyüyor. Ağaç oluyor önce, sonra da dallarında elmalar büyüyor. Sonra bahçenin sahibi elmaları ağaçtan koparıp markete getiriyor.

Markette insanlar bu elmaları satın alıyor ve evlerine götürüyorlar. Eve gelen bu tatlı elmaları da tatlı çocuklar tatlı tatlı yiyorlar...

Soru: Marketten alışveriş yaparken elma gibi bir meyve aldığımızda, kasada para ödüyoruz, insanlara onun ücretini ödüyoruz. Doğru mu?

Bu elma ağacı toprakta büyüyor. Gereken toprağı Allah yarattı, onun içine atılacak olan elma çekirdeğini/tohumunu Allah yarattı, tohumun beslenmesine gereken suyu Allah yarattı, elmanın büyümesine gereken ışığı veren güneşi Allah yarattı ve hepsini bir araya getirdiginde elmayı Allah büyüttü. İşte markete gelen bu elmanın asıl sahibi olan Allah, acaba ne ücret istiyor bu elma karşılığında bizlerden?

Cevap: Evet o elma gibi bütün yiyeceklerimizin asıl sahibi Allah’tır ve bu yiyecekler karşılığında istediği üç şeydir.

Birincisi yemeye başlarken Bismillah demektir. Birşey yemeden önce mutlaka Bismillah demeliyiz.

İkincisi bu yiyecekleri yerken Allah’ın onları ne kadar güzel yarattığını düşünmektir. Mesela Nar yerken şöyle düşünebiliriz: Nar meyvesi içerisinde binlerce nar tanesi var. Sanki kapalı yuvarlak bir kutu gibi olan kabuğu içinde, o binlece nar tanesini ne kadar güzel dizmişsin Allah’ım. Her bir tanesine o lezzetli suları ne güzel doldurmuşsun. Hem de ağzımıza aldığımızda dilimizin anlayabileceği tatları nara ne güzel vermişsin.
Evet çocuklar, birşey yerken o nimetin, yani Allah’ın bizler için yarattığı yiyeceklerin, ne kadar güzel yaratıldığını düşünmeliyiz.

Üçüncüsü de yedikten sonra Elhamdülillah demektir. Yani Allah’ım sana teşekkür ederim demektir.

Allah çocukları çok sevdiği için onlara çeşit çeşit lezzetli meyveler, sebzeler yaratmıştır. Biz de yedikten sonra bu güzel yiyecekler için Allah’a teşekkür etmeli ve O’nun bizi sevdiği gibi O’nu çok sevmeliyiz. Teşekkür ederim Allah’ım demeliyiz. Elhamdülillah demeliyiz. Böylece yiyeceklerin asıl sahibi olan Allah’a o yiyeceklerin bedelini ödemiş oluruz.

Başta Bismillah, ortada düşünmek, sonda da Elhamdülillah demektir.

Bir gün bir padişah sana hediye göndermiş olsa, hediyeyi getirsin diye de bir adam görevlendirse acaba en çok kime teşekkür etmeliyiz? Padişahın hediyesini bize getiren adama çok teşekkür edip onu gönderen, hediyenin asıl sahibi padişah da kimmiş hiç tanımam, teşekkür etmem denir mi?

Denmez tabiki. İşte bize yiyeceklerimizi marketteki insanlar satsa da, anne babamız satın alıp eve getirse de onlara teşekkür ettikten sonra, asıl hediyenin sahibi padişaha Allah’a teşekkür etmesek olur mu hiç?

Akıllı çocuklar o hediyelerin asıl sahibi Allah’a çok teşekkür ederler, Elhamdülillah derler. Hem o yiyecekleri onlar için satın alan anne babalarını severler hem de asıl sahibi Allah’ı çok severler.

 
12-6-2011

 

Reacties

  1. Ne kadar güzel anlatım Allah razı olsun

    BeantwoordenVerwijderen
  2. Allah razi olsun. Harika bir ders olmus. Cocuklarin anlamasi icin cok kolaylastirmissiniz.

    BeantwoordenVerwijderen

Een reactie posten

Populaire posts van deze blog

Dördüncü Söz - ÇOCUKLARA RİSALE

Yirmibirinci Söz 1. bölüm - ÇOCUKLARA RİSALE