Yedinci Söz - ÇOCUKLARA RİSALE

Bismillahirrahmanirrahim,

Bizler hiç yokken, Allah bizleri ve herşeyi yaratmıştır. Çocukları ve bütün insanları çok sevdiği için ve bizim de O’nu çok sevmemiz için çok çeşitli, lezzetli ve rengarenk yiyecekler yaratmıştır. Allah bütün iyi çocukları ve iyi insanları cennetine koymak için ilk önce dünyaya göndermiştir ve bizi dünyada; her gün, her saat, her dakika, her saniye, yani her an izlemekte, korumakta ve sürekli beslemektedir. Sonra o güzel çocuklara ve insanlara yolu şaşırmasınlar, yanlış şeyler yapmasınlar, cennete giden yolu kaybetmesinler diye onları uyaran ve cennete giden yolu gösteren peygamberler göndermiştir.

Evet çocuklar bizleri yaratan Allah bizi sürekli izler ve korur. Ama bazen hangimiz daha güzel davranacak diye bazı zorluklarla karşılaşmamıza izin verir. O zaman da yani zor bir durum olduğunda sabretmemiz ve dua etmemiz gerekir. Sabretmek demek, kızmadan, sinirlenmeden zor olan şeyin geçmesini beklemek demektir. Dua etmek de; ihtiyacımız olan şeyi, herşeyin sahibi olan ve bizleri çok seven Rabb’imizden yani Allah’tan istemek demektir. Bazen de dua etmek demek; Allah’ım bu kötü ve zararlı şeylerden bizi koru demektir. Yani dua etmek demek “Allah’ım iyi ve güzel şeyleri bizlere ver, kötü ve zararlı şeylerden de bizleri koru” demektir.

Sonsuz, hiç bitmeyen cennete gitmeden önce yaşadığımız bu dünyada Kur’an’ı dinlemek ve emirlerini yerine getirmek, namazı kılmak, günah ve yasak olan şeyleri yapmamak çok önemlidir. Çünkü bu insanları cennete götürecek bir bilet gibidir. Bunları yapmazsak cennete giden yolu şaşırmış ve yanlış yola girmiş oluruz.

Gelin şu hikayeyi dinleyelim:

Bir zaman bir asker varmış ve çok acayip bir durumdaymış:

Sağ ve sol iki omuzundan da yaralıymış ve
Arkasında kocaman bir arslan, sanki ona saldırmak için bekliyor gibi duruyormuş
Ve tam karşısında bir kapı varmış, sanki o kapıdan bütün sevdiklerini alıp kötü bir yere götürüyorlar ve kendisini de götürmek için bekliyorlar gibiymiş,
Hem uzun bir yolculuğu varmış mecbur gidecekmiş.

O çaresiz asker böyle zor bir durumda düşünmeye başlamış acaba ne yapmalıyım diye.
Sonra birden sağ tarafından sanki doktor gibi iyi birisi, gülümseyerek gelmiş. Ona demiş ki:

"Üzülme sakın.. Sana iki tane gizli sır öğreteceğim. Güzelce kullanırsan, o arslan, hemen değişip bir at olacak ve böylece o ata binebilirsin. Hem o kötü gibi görünen kapı da hemen değişecek ve üzerine bineceğin bir salıncak olacak. Üzerinde sallanıp eğleneceksin.

Hem sana iki tane de ilâç vereceğim. Güzelce kullanırsan o iki omzundaki yaraların hemen iyileşecek.

Hem sana bir bilet vereceğim. Onunla, yürüyerek gittiğinde bir sene sürecek bir yolu, bir günde gidebilirsin. İşte eğer inanmıyorsan, biraz dene, bak ve gör. Böylece doğru olduğunu anlarsın." Hakikaten biraz denedi. Doğru olduğunu anladı. Evet çocuklar ben de denedim ve bunun doğru olduğunu gördüm.  

Bundan sonra birden gördü ki: Sol tarafından Şeytan gibi insanları kandırmaya çalışan, aldatmaya çalışan,yalancı, onlara kötülük etmek isteyen ama kıyafetleri çok süslenmiş, güzel giyinmiş, elinde paketleri güzel olan içeceklerle birisi gelmiş. Karşısında durmuş ve ona demiş ki:

-Hey arkadaş! Gel gel, beraber şu içkilerden içelim, eğlenip oynayalım. Şu güzel kız resimleri var bende onlara bakalım. Şu hoş şarkıları dinleyelim. Şu tatlı yemekleri yiyelim.

Ne yapmalı sizce çocuklar? Sağdan gelen adamı mı dinlemeli, soldan gelen adamı mı? Neden peki?

Soldan gelen sormuş: Hıııh, nedir ağzında, gizli gizli fısıldayarak ne okuyorsun? demiş.

Cevap vermiş asker: Bu gizli bir sır, çok önemli birşey, onu okuyorum.

-Bırak şu anlaşılmaz işi. Hâzır keyfimizi bozmayalım. Okumayı bırak gel eğlenelim ya! demiş.

Gizli sırrı okumayı bırakıp oynayıp eğlenmeye gider miydiniz siz olsanız?

- Hâ, şu ellerindeki nedir? diye sormuş

Asker cevap vermiş: Bir ilâç.

- At şunu. Sağlamsın. Neyin var. Alkış zamanıdır. Gel alkışlayalım, dans edelim demiş.

Siz olsanız elinizdeki ilacı atıp oynama gider misiniz o adamla? Neden?

- Hâ, şu üzerinde beş tane işareti olan kâğıt nedir?

Asker cevap vermiş: Bir bilet.

- Yırt bunları. Şu güzel bahar mevsiminde,hava güneşli, oynayalım, yolculuk bizim nemize lâzım! Boşveer demiş. Çeşit çeşit yalanlarla ve hilelerle onu kandırıp ikna etmeye, söylediğini yaptırmaya çalışmış. Hatta askerin canı çekmiş biraz, o da biraz eğlenmek istemiş. Evet, insan aldanır. Kötüler bazen kandırabilir. Çok dikkatli olmak gerekir.
 
Birden sağ tarafından gür bir ses gelmiş "Sakın aldanma. Ve o yalancıya de ki: Eğer arkamdaki arslanı öldürüp, önümdeki kapıyı kaldırıp, sağ ve solumdaki yaraları iyileştirip gitmem gereken yolculuğu kaldıracak bir çare sende varsa, bulursan; haydi yap, göster, görelim. Ondan sonra de: Gel keyfedelim. Yoksa sus hey sersem!. Sen sus ve bu sağ taraftaki doktor gibi olan iyi insan söyleyeceklerini söylesin." Bu ses sanki gökyüzünden geliyor gibiymiş.

Evet çocuklar o asker aslında dünyada yaşayan bütün insanlar gibi bir insandır.

O iki omzundaki yaralar, biri insan hem acizdir (zayıftır, güçsüzdür, Allah korur onu), ikincisi hem de fakirdir (kendi ihtiyacını kendi karşılayamaz, Allah verir tüm ihtiyacını, mesela yiyecek, su, hava)

Ve o iki ilâç ise, biri sabretmek ve ikincisi dua ederek Allah’a güvenmektir.

O yolculuk ise, dünyaya bebek olarak gelip, büyüyüp çocuk olan, genç olan, ihtiyar olan, ölen ve cennete giden ve gidecek olan insanın yolculuğudur. Uzun bir yoldur.

(çocuğun yaşına göre bu kısım söylenmeyebilir = > O kapı ise ölümdür.)

O beş işaretli bilet ise günde 5 defa namaz kılmaktır ve insanı cennete götürür.

O gizli ve çok önemli iki sır ise Allah’ı ve ahireti, yani cenneti ve cehennemi bilmek ve inanmaktır.

İşte ey içimdeki tembel kötü huylu çocuk!

Beş vakit namazı kılmak, günah olan şeyler yapmamak; ne kadar az ve rahat ve hafiftir. Bunlar bizi cennete götürür ve bunu eğer akıllı biri isen sen de anlarsın..

03.01.2013

Reacties

  1. Allah razı olsun, Cenabı Hak hizmetinizi makbul eylesin çok istifadeli çok güzel hazırlanmış.

    BeantwoordenVerwijderen

Een reactie posten

Populaire posts van deze blog

Birinci Söz - ÇOCUKLARA RİSALE

Dördüncü Söz - ÇOCUKLARA RİSALE

Yirmibirinci Söz 1. bölüm - ÇOCUKLARA RİSALE